Avrupa Parlamentosu Kararı

18 Haziran 1987

"[Avrupa Parlamentosu] 1915-1917 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşayan Ermenilere yönelik trajik olayların BM Genel Kurulu’nda 9 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen soykırımın önlenmesi ve soykırım suçunun cezalandırılması hakkında sözleşmede belirtilen anlamıyla bir soykırım olduğuna inanır"


Avrupa Parlamentosu
Ermeni sorununa siyasi çözüm hakkında karar
Belge No. A2-33/87

Avrupa Parlamentosu,

- Sosyalist Grup adına Sn. Saby ve diğerlerinin sunduğu, Ermeni sorununun siyasi çözümü hakkında bir karar alınması için verdiği önerge (Belge No. 1-782/81),

- Sn. Kolokotronis’in, Ermeni sorunu ve 24 Nisan’ın Ermeni Soykırımı Günü olarak ilan edilmesi konusunda bir karar alınması için sunduğu önerge üzerine (Belge No. 2-33-87),

A. Aşağıdaki hususları temel alarak:

- Sn. Jaquet ve diğerlerinin Ermeni halkının durumu hakkında bir karar alınması için verdiği önerge (Belge No. 1-782/81),

- Sosyalist Grup adına Sn. Duport ve Sn. Glinne tarafından Ermeni sorununa siyasi bir çözüme yönelik bir karar alınması için sunulan önerge (Belge No. 1-735/83),

- Sn. Duport’un Ermeni sorunu hakkında verdiği yazılı soru önergesi,

- Kültürel İşlerden sorumlu bakanların kararı, 13 Kasım 1986’da Konsey’in Topluluk toprakları dışındakiler de dahil olmak üzere Avrupa’nın mimari mirasını koruma konusunda yaptığı toplantı,

B. Türkiye’deki Ermeni halkının etnik, kültürel, dilsel ve dinsel bir azınlık olarak tanınmasının ülkenin kendi tarihini tanımasının bir gereği olduğuna inanır,

C. Ermeniler bu olayları, terimin 1948 BM Sözleşmesi’nde belirtilen anlamı çerçevesinde planlı bir soykırım olarak tanımlamaktadır,

D. Türk Devleti temelsiz olduğu iddiasıyla soykırım suçlamasını reddetmektedir,

E. Türkiye bugüne kadar 1915 soykırımını tanımayı reddederek Ermeni halkını kendi tarihine ulaşma hakkından yoksun bırakmaya devam etmektedir,

F. Tarihsel olarak kanıtlanmış olan Ermeni soykırımı bugüne kadar ne siyaseten mahkûm edilmiş, ne de gerektiği şekilde tazmin edilmiştir,

G. Türkiye’nin Ermeni soykırımını tanıması bu nedenle Ermeniler için manen sağaltmaya yönelik, derin bir insani yaklaşım olacak ve Türk devletine onur getirecektir,

H. 1973 – 1986 yılları arasında masum kurbanların ölümü ve yaralanmalarıyla sonuçlanan ve Ermeni halkının büyük bir çoğunluğu tarafından kınanan bir dizi saldırının sorumlusu bir grup Ermeninin kör terörizmini şiddetle kınamakta ve büyük bir üzüntüyle karşılamaktayız,

I. Türk Hükümetlerinin çözüme kapalı tutumu şimdiye kadar gerilimin düşürülmesine bir katkısı olmamıştır,

Bütün bunları göz önünde bulundurarak Avrupa Parlamentosu:

1. Türkiye’de Ermeni sorunu ve azınlıklar sorununun Türkiye ile Topluluk arasındaki ilişkiler çerçevesine oturtulması gerektiğine inanır; bir ülkenin tarihini tanımadığı ve etnik ve kültürel çeşitliliği ile zenginleştirmediği sürece o ülkede demokrasinin sağlam bir şekilde yerleşemeyeceğine dikkat çeker;

2. 1915-1917 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşayan Ermenilere yönelik trajik olayların BM Genel Kurulu’nda 9 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen soykırımın önlenmesi ve soykırım suçunun cezalandırılması hakkında sözleşmede belirtilen anlamıyla bir soykırım olduğuna inanır; ancak bugünkü Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermenilerin yaşadığı trajediden sorumlu tutulamayacağını kabul eder ve bu tarihsel olayın bir soykırım olarak tanınmasından yola çıkarak bugünkü Türkiye’den siyasi, hukuki ya da maddi taleplerde bulunulamayacağının altını çizer;

3. Konsey’i, mevcut Türk Hükümeti’nden 1915-1917 yılları arasında Ermenilere yapılan soykırımı tanıdığına ilişkin açıklama yapmasını ve Türkiye ile Ermenilerin temsilcileri arasında siyasi bir diyalog kurmasını talep etmeye çağırır;

4. Türk Hükümeti’nin Ermeni halkına yapılan soykırımı kabul etmeyi reddetmesinin, Yunanistan’la olan görüş ayrılığına uluslararası hukuk ilkelerini uygulamamasının, Türk işgal güçlerinin Kıbrıs’taki varlığını sürdürmesinin ve Kürt sorununu inkâr etmesinin, bunun yanı sıra gerçek bir parlamenter demokrasinin bulunmamasının ve ülkede, başta din özgürlüğü olmak üzere, bireysel ve kolektif özgürlüklere saygı gösterilmemesinin, Türkiye’nin Topluluğa katılımı olasılığının ele alınmasının önündeki aşılamaz engeller oluşturduğuna inanır;

5. Geçmişteki sorunların bilincinde olarak, [Türkiye’nin] özgül bir kimlik geliştirme, azınlık haklarını güvence altına alma ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve beş Avrupa protokolünde belirtildiği şekilde insan ve sivil haklarını sınırsız bir şekilde hayata geçirme arzusunu destekler;

6. Türkiye’ye, ülkedeki Ermeni azınlığın kimlik, dil, din, kültür ve okul sistemi açısından adil bir muameleye tabi tutulması yönünde çağrıda bulunur ve anıtların korunmasını ve Ermenilerin Türkiye’deki dini mimari mirasının bakımı ve korunması konusunda ilerleme sağlanmasını talep eder ve Topluluğu, bu çabalara uygun şekilde nasıl bir katkıda bulunabileceği konusunda çalışma yapmaya davet eder;

7. Bu bağlamda Türkiye’ye, gayri-Müslim azınlıklarının Topluluğun üye devletlerinin çoğunluğunun da imzasının bulunduğu 1923 Lozan Antlaşması’nın 37 ile 45 arasındaki maddelerinin içerdiği hükümleri tam anlamıyla yerine getirme çağrısında bulunur;

8. Anıtların korunması ve Ermeni dini mimari mirasının bakımı ve korunmasını, bugünkü Türkiye topraklarında yüzyıllar içinden gelişmiş olan bütün uygarlıkların, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Hıristiyan azınlıkların kültür mirasının korunmasına yönelik daha geniş kapsamlı politikanın bir parçası olarak görür;

9. Bu nedenlerle Topluluğu, Türkiye ile Ortaklık Anlaşması’nı kültürel alanı da içine alacak şekilde genişletmeye, böylece Hıristiyan halkların, bunların yanı sıra klasik, Hitit, Osmanlı vb. diğer eski uygarlıkların kalıntılarının korunması ve halka açık hale getirilmesini sağlamaya davet eder;

10. Bu bağlamda İran’daki Ermeni toplumunun Ermeni dili ve kendi dinine uygun kendi eğitimini sağlama konusunda yaşadığı zorluklar konusunda endişelerini belirtir;

11. Sovyetler Birliği’ndeki Ermeni nüfusun bireysel özgürlüklerine yönelik ihlalleri kınar;

12. Ermeni halkını temsil niteliğine sahip olmayan izole gruplar tarafından gerçekleştirilen her türlü şiddeti ve her türden terörizmi kesin bir dille kınar ve Ermeniler ile Türkler arasında uzlaşma çağrısında bulunur;

13. Topluluk üye devletlerine, başta Ermenilere ve Yahudilere yönelik olanlar olmak üzere, 20. yüzyılda gerçekleştirilen soykırımlar için bir anma günü belirleme çağrısında bulunur;

14. Ermeni ve Türk halkları arasında görüşmeleri teşvik eden girişimlere kapsamlı katkıda bulunma taahhüdünde bulunur;

15. Başkan’ını bu kararı Komisyon’a, Avrupa Konseyi’ne, siyasi işbirliği toplantılarına katılan Dışişleri Bakanlarına, Avrupa Konseyi/Türkiye Ortaklık Konseyi’ne ve Türk, İran ve Sovyetler Birliği hükümetlerine ve BM Genel Sekreteri’ne iletmekle görevlendirir.

Bu karar Avrupa Parlamentosu’nda 18 Haziran 1987 tarihinde görüşülmüş ve kabul edilmiştir.